Sunday, December 31, 2006

2006'nin Son Pastasi

Gectigimiz Cumartesi gununu bayramin ilk gunu olarak kutladik bulundugum yerde. Rana birkac gundur atesliydi, dunden itibaren de atesi dusmekle beraber oldukca yorgun ve halsizdi. Bu nedenle ikimiz bayram aktivitelerinin hicbirine katilamayip evde kaldik. Bu hafta sonu ayrica iki nikahimiz vardi. Bayram ve yilbasi hazirliklari, nikahlar icin ufak tefek ikramlar derken, mutfakta epey vakit gecirdim. Hicbirinde bastan sona bulunamadigim bu faaliyetlere kek, pasta ve kurabiyeyle bile olsa katkida bulunmak beni mutlu etti.

Ilk nikah icin mekik ve cikolatali makaron yaptim. Meyvali mekiklerin tarifini daha once vermistim, sadece bu sefer iclerine ahududu yerine, iyice kuruladigim visne kompostosu taneleri koydum. Visneler hamurun altinda hemen hemen kayboldular, ama yenirken agza gelen surpriz mayhosluklari cok guzeldi.

Cikolatali makaronlarla ise hala basim dertte. Yeni firinimla, eski makaron teknigimi hala tam bagdastiramadim. Gecen seferkilerin kimi catlamis, hic biri firfirlanmamisti. Bu seferkiler catlamadilar ama, lutfedip firfirlanmadilar da... Bir de incecik kabuklariyla son derecede kirilganlardi. Makaronlarin iyi tarafi su ki, sonuc olmasi gerekenden farkli bile olsa begeniliyorlar. Yine oyle oldu, ben de herkese "asli daha guzel" deyip durdum. Bu denememi resimlenmeye layik bulmadim, umarim bir dahaki sefere daha iyi sonuc alirim.

Cuma aksami Zeynep'le beraber iki tane cikolata ve portakalli peykek yaptik. Biri bayram sabahi ikram edildi, digeri ise ogleden sonraki ikinci nikaha kaldi.

Ikinci nikahin gelini, oglumun ogretmeninin kiziydi. Gerci sadece nikah seremonisi icin gelmislerdi camimize, ama daha sonra davetlilerle birlikte cay ve kahve ictik ve onlara bir seyler ikram etme firsatimiz oldu.

Cay sirasinda ikram edilmek uzere hazir baklava yufkasindan peynirli muska boregi ve findikli kurabiye yaptim. Kurabiyelerin tarifini daha once vermistim, sadece bu sefer Nutellali dolgunun uzerine birer findik oturttum, bu da ayni kurabiyenin degisik bir sunumu oldu.

Gelelim bu iletinin asil konusuna... Dun gece evde Rana ile basbasa otururken, aklima kutuk pasta yapma fikri dustu. Basladigimda zaten gec sayilabilecek bir saatti. Ustune bir de belli bir tarifi takip etmeyince, pastalarin tamamlanmasi tahminimden cok daha fazla zaman aldi. Cikolatali kremam yari yolda bitti, yeniden yapmak zorunda kaldim. Yeni yaptigimin rengi bir oncekini tam tutmadi. Gerci kutuge benzemesi gereken bir pasta, bu cesit hatalari kaldiriyor, ama hem mutfak cok dagildi, hem de ben epey yoruldum. O kadar ki, bulasiklarin hepsini yikayamadan yataga dusmusum.

Bu kutuk pasta daha once tarifini verdiklerimden degisik olsun istedim. Oncekilerde mus turu, ya da ganajli dolgu ve kaplamalar yapmistim. Bu sefer tereyag bazli bir krema (buttercream) yaptim. Kremami ikiye ayirip, daha fazla olan kismini cikolata ile tatlandirdim. Cok yogun cikolata tadi olmayan, icindeki sunger keki lezzet olarak bastirmayan bir krema oldu. Yine de yag bazli kremalar, bana gore cirpilmis sut kremasi iceren kremalardan daha agir oldugu icin, rulo pasta yapmak istemedim; cunku oylesi daha cok krema kullanmami gerektirecekti. Onun yerine $1'lik kalibimi kullanip iki tane kek yapmaya karar verdim. Kekleri, normal pandispanyami ikiye bolerek yaptim. Artik kucuk olculerle oynarken hata yaptigimdan mi, baska bir sebepten mi bilmiyorum ama, iki kekimin de ortasi hafif cokuk oldu. Ama, "nasilsa kutuk pasta olacak, yamru yumru olsa ne cikar?" mantigiyla yaptim gitti pastalari.

Kekler soguduktan sonra ikisini de ortadan ikiye kestim, seker surubu ile islattim ve aralarina kestane sekerlemesi parcalariyla birlikte ince bir kat cikolatali krema surdum. Keklerin ustunu de seker surubuyla islattim.

Kremanin cikolatayla tatlandirilmamis kismini kullanip, pastalarin uzerine --sonradan agacin budaklarini olusturacak sekilde-- birkac tane krema topu s1ktim. Dort uca da kalin birer tabaka krema surdum ve sonra kasikla ortadaki kremayi kaldirarak birer bosluk olusturdum. Kremanin kalin olmasinin sebebi, biraz sonra acikliga kavusacak.

Cikolatali kremayi tupe doldurdum ve tirtikli uc kullanarak, agac gorunumu verecek sekilde pastalarin uzerini cikolatali krema ile kapladim. Bu isi yaparken, duzgun sekilde bir uctan digerine gitmek yerine, kekin yarisi boyunca gidip, geri donmek vs. daha gercekci bir gorutu veriyor. Pastanin ucundaki bosluklari cikolatali krema ile doldurdum. Pastalarin uzerindeki sade krema toplarini cikolatali krema ile kapladim. Iyice sogumaya biraktim.

Ertesi sabah, krema iyice soguyup sertlesmisti. Ateste isittigim keskin bicakla, pastalarin 4 ucundan ince birer krema dilimi kestim. Boylelikle uclara kutuk gorunumu vermis oldum. Budaklardan da hafif egimli olacak sekilde incecik birer krema dilimi kestim. Yosun goruntusu vermek icin iri cekilmis fistik kullandim. Badem ezmesinden yaprak ve kiraz sekerlemesinden geleneksel coban puskulu susu yaptim. Kalan birkac tane kestane sekerlemesini ve mantar kurabiyeleri de etrafina serpistirince pastalarimiz hazir oldu.

Bu yilin son iletisinde, hepinize sevdiklerinizle birlikte gecireceginiz, saglikli, mutlu, neseli ve bol agiz tadli bir yeni yil diliyorum.



Friday, December 29, 2006


Thursday, December 28, 2006

Rana'nin Dogumgunu Pastasi

Gecen haftasonu kucuk kizimin 4. yasgununu bir partiyle kutladik. Rana'nin ilk dogumgunu partisiydi bu. Rana'nin akli erip, kendisi dogumgunu partisi isteginde bulunana kadar parti yapmamaya karar vermistim. Simdiye kadar dogumgunlerini aile ici kutlamalarla gecistirirken, bu yil beklenen olay gerceklesti ve Rana bir prenses dogum gunu partisini --hem de israrla-- istedi.

Partiyle ilgili fazla detay yazmak istemiyorum ama davetiyelerden bahsetmeden gecemeyecegim. Davetiyeleri, ablamiz Zeynep hazirladi. Kucuk cicekli velur kagit uzerine, kaligrafi kalemiyle her birini tek tek yazdi. Uzerlerindeki minik cicekleri de Rana yapistirdi.

Partiden 2 hafta kadar once, cesitli Prenses pastasi alternatifleri uzerinde dusunurken, Amazon'da Debbie Brown'in Enchanted cakes for Children kitabi gozume ilisti. Ilisir ilismez de ilk seker hamuru pastami yapmaga karar verdim. Secme sureci kolay olmadi, cunku kitap gelir gelmez, Rana, "bu benim kitabim" diyerek el koydu. Bir sure kitabi her gittigi yere beraberinde tasidi ve gunde ortalama 3-4 defa hangi keki istedigine dair fikir degistirdi. En sonunda aklimiz digerlerinde kalarak, Sindrella kekinde karar kildik.

Seker hamurunu ve sekillendirme hamurunu hazir aldim. Kitaptaki kek tarifini kullanmak yerine, dugun pastalarinda kullandigim yumurta aki ve tereyagli kekimi (Cake Bible'dan) yaptim. (Gerci bu secimim seker hamuru asamasinda basima is acti.) Krema icin kekten artan yumurta sarilarindan tereyag bazli buttercream (Turkcesi nedir acaba?) yaptim ve ahududu sosu ile tatlandirdim. Ayrica kek katlarini yine ahududu aromali seker surubuyla islattim. Rana cilek, ahududu, bogurtlen ve likapa cinsi meyvalari cok seviyor, dolayisiyla onun damak zevkine uygun bir pasta oldu.

Cumartesi gunu servis edilecek pasta icin Persembe aksami seker hamuruyla calismaya basladim, Cuma sabahi da tamamladim. Pasta bundan sonra oda sicakliginda 1 gun bekledi. Benim de icim icimi yedi kesilinceye kadar. Yumurtali, tereyagli bir pastayi hic bu kadar uzun sure sogutmasiz birakmamistim. Hatta endisem Pazar gunune kadar surdu, ama neyse ki hic bir problem yasamadik. Davetlilerimiz arasinda gida boyalarina alerjisi olan bir cocuk vardi. Onu bahane ettik, ve ben pastayi kesip tabaklara aktarirken, Zeynep de ardim sira dolasip seker hamurunu topladi tabaklardan. Boylece cocuklarin boyali seker hamuru yemesine elimizden geldigince engel olduk. Pastayi yaparken cok zevkli saatler gecirdim, hem de basta Rana olmak uzere, butun cocuklar goruntusune bayildilar.

Seker hamuru ile nasil calisilacagini cogunuz bu isi ustalikla yapan bircok yemek blogu sayesinde biliyorsunuz, onun icin ayrintilara girmeyecegim. Sadece eger hazirladiginiz seker hamuru yenecekse, ustunuzu basinizi her turlu tuy, sac vs. den arindirip, oyle calismanizi tavsiye ederim. Hatta mumkunse beyaz giyinin. Havada ucusan ufak tefegi, bunyesine almakta birebir cunku, ustelik rengi dolayisiyla gosteriyor da... Bir de, seker hamurunu acacagim zemini, ellerimi, hatta merdaneyi hafifce yagladim margarinle, hamurun yapismamasini sagladi bu.

Tarifi ayrintilariyla yazamayacagim ama, anahatlariyla yaptiklarim soyle:

Once servis tabagini, boyuna gore kesilmis pembe seker hamuru ile kapladim.

Iki adet 21 cm lik kare pandispanya yaptim. Birini 4'e boldum ve kenarlarini traslayarak kule icin daireler elde ettim.

Kitaba gore bu yeterli olacakti ama ben kitabin tarifini kullanmadigimdan pandispanyam yeterince yuksek degildi. Onun icin kuleye gerekli yuksekligi verebilmek icin buzlugumdaki artik keklerden iki kat daha ilave ettim. Kulem 6 katli oldu.

Kat aralarini ve kulenin ustunu kremayla kapladigimda kulenin goruntusu soyleydi. Artik, kule renklendirilmis ve boyutlarina gore kesilmis seker hamuru dortgeniyle kaplanmaga hazirdi. Ek yerlerini pudra sekeri ve suyu karistirarak yaptigim "seker uhusuyla" yapistirdim. Kuleyi yan yatirip birkac defa silindir gibi dondurerek, seker hamurunun kremaya yapismasini sagladim. Maalesef bu asamalari resimlememisim.

Kulenin dami icin kitaptaki kalibi kullandim. Bunun icin once kartondan bir kalip kestim, uclarini birbirine bantlayarak uc boyutlu bir dam haline getirdim. Kaliba gore kestigim sekillendirme (gum paste) hamurunu karton damin uzerine oturttum ve ek yerlerini seker uhusuyla yapistirip, kurumaya biraktim.

Kuruyunca, farkli renklerle boyadigim seker hamurundan "tuglalari" seker uhusuyla yapistirarak dami kapladim.

Isin bu kismi cok vakit aldi. Saati sekillendirme hamuru ile yaptim, uzerindeki yazilari siyah gida kalemiyle yazdim ve yine seker uhusuyla kuleye yapistirdim.

Merdiven icin kare keklerden birini once iki parcaya kesip, aralarina krema koydum. Sonra bunu verevine kestim. Iki parcayi ustuste oturtarak meyilli bir merdiven taslagi elde ettim. Sonra bicakla yontarak, merdiven basamaklari yaptim. Benimkiler (biraz da kekim daha kiriklanir cinsten oldugundan) kitaptakiler kadar muntazam olmadi.

Moralim bozulmaya baslamisti ama merdivenimi kremayla kaplayinca goruntusu biraz duzeldi neyse ki.

Bundan sonra merdivenlere seker hamuru ortusunu giydirdim.

Ve boya kazima aletiyle merdivenlere oturttum seker hamurunu.

Trabzanlari (oyle mi denirdi?) kendi kalibimi cikarmak yerine, kitaptaki kaliptan kestim, tabii benim kitaptakinden farkli olan merdivenime uymadi. Uzerine koyduktan sonra, orasini burasini trasladim, onun icin trabzanlardan biri cok duzgun olmadi. Saglik olsun...

Kuleyle merdiveni yanyana getirdikten sonra, acik renkli seker hamuruyla tuglalari yaptim ve yapistirdim. Kitaptaki pastada olmayan bir kapi koydum.

Sindrella'nin ciktigi kapiyi seker hamurunu kesip, derinlik vererek yaptim. Yalniz benim pastam kitaptakinden biraz farkli oldugu icin, bu kapi ancak surunulerek cikilacak boyutta oldu. Hele Sindrella'min tombullugu goz onune alinirsa, oradan nasil olup da cikabildigi cidden merak konusu.! Cocuklarin bu konuyu sorgulayacagini tahmin ediyordum, ama hic birinin dikkatini cekmedi.

Bundan sonra sira Sindrella'yi yapmaga geldi. Once buyuk bir parca seker hamurundan destek yaptim ve merdivenin alt basamagina yapistirdim. Sonra alttan baslayarak parca parca prensesimizi insa ettim.

Eteklerini kaliptan kestim. Metal bir cop sisle, etek kivrimlarini ve etegin islemelerini sekillendirdim. Her bir etek parcasini, bir oncekinin hafif ustune binecek sekilde seker uhusuyla destek hamuruna yapistirdim. Govde hizasina gelince, daha cok destek vermesi icin bir seker cubugunu ustten sapladim. Iste tam bu asamada, o ana kadar ince olan Sindrella'm birkac kilo birden aldi goruntu olarak, cunku cubugu saplarken ustten basinc uygulamak zorunda kaldim. Yuzunu yapmak zor oldu, cunku artik yakini gorme problemim var. Evde kurdan da yokmus aksi gibi. Onun icin burnu buyukce, agzi sekilsiz oldu ve istedigim telasli ifadeyi veremedim. (Hatta, yuzundeki ifade nedeniyle, ev halkindan, "Sakin bu, Sindrella'nin kotu kalpli uvey kardesi olmasin!" yorumunu aldi.) Gozleri gida boya kalemi ile cizdim.

Sonra seker hamurundan ayakkabisini yaptim ve merdivenlerde sabitledim. Etek uclarini hareket vermek icin havalandirdim. Bu ayrintilarla ugrasmak cok zevkliydi.

Hersey bittiginde pembe ve gumus renkli yenilebilir yaldizla ayrintilarin uzerinden gectim. Ozellikle, Sindrella'nin elbisesinin eteklerinde pembe yaldiz cok hos durdu.

Rana'cik ilk dogum gunu partisinde epey eglendi. Bizim icin de yorucu olmakla beraber hos bir gundu. Bu vesileyle seker hamuru ile tanismis olmaktan ayrica cok mutluyum. Kitabimda pasta fikirleri, Rana genc kiz olana kadar dogumgunu pastalari icin baska kaynak aramami gerektirmeyecek kadar cesitli. Es dost icin ozel pastalar yapmam gerekirse, bakarsiniz Rana'nin bir dahaki dogum gununu beklemeden, yine seker hamuruyla calisabilirim.


Wednesday, December 27, 2006

Bir Eski ve Bir Yeni Yilbasi Gelenegi

Noel ve yilbasi yaklasirken, marketlerde kuru meyva ve meyva sekerlemesinden yana zengin kekler cikar piyasaya. Malzeme sakinilmamissa pahalidir da bu kekler. Iste bunlar arz-i endam eder etmez, bizim evde (tarifini yillar once Four Seasons yemek kitabindan aldigim) St. Nicholas keki yapilir. Cok zengin malzemeli oldugu icin tariften cikan 3 somun kek, hem hediye vermege, hem de ince ince dilimlenerek 1 hafta, hatta 10 gun cay ve kahve sefasi yapmaga yeter. Bu sefer is, guc ve Rana'nin dogumgun telasi derken --ayrintilar baska bir iletiye-- kekimizi yapmakta geciktim ve bu amacla aldigim kuru hurmalari gide gele yedik. Nihayet ise giristigimde elimde ancak tarifin ucte birini (1 somun) yapacak kadar malzeme kalmisti, o da bize yetti. Bu kekin bir tane somun icin tarifini daha once Hurma Etkinliginde vermistim. Ben cok meyvali, cok az hamurlu halini --cok ince dilimler halinde kesmek sartiyla-- cok seviyorum, ama bu sefer esimden "hurmasi cok olmus" yorumu aldim. (Turkmen, kulaklarini cinlattim bunu duyunca.) Eger arzu ederseniz azaltarak deneyebilirsiniz. Kek, guzelce sarilarak buzdolabinda uzun sure bekleyebiliyor, hatta bekledikce daha da lezzetli oluyor.

Bu iletinin ikinci konusu ise Kedili Mutfaklar'in Oya'si sayesinde edindigimiz yeni yilbasi gelenegimiz. Gecen yil, Oya'nin tarif istegi uzerine, ilk defa panettone yapmistim. Bu bol mayali, dolayisiyla bereketli hamurun firinda taskinlik yapma egilimi var, benden uyarmasi... Ilk denememde boyle bir sanssizliktan oturu, olmasi gereken goruntuyu elde edemediysek de sonucu begenmistik. Bu yil baska bir tarifle ikinci bir panettone denemesi yaptim, fakat aksilikler devam etti. Gourmet dergisinin Aralik sayisinda buldugum tarifte, ekmekler buyukce aliminyum konserve kutularinda pisiriliyordu. Hamuru hazir etmis, tam pisirme asamasina gelmistim ki, o buyuklukte konserve kutum olmadigini gordum. Artik ister istemez, daha kucugunde yapmak zorunda kaldim ve panettone icin cok anlamli olmayan boyutlarda oldu ekmeklerimiz, ve sanirim bu nedenle cikarma zorluklari yasadim. Seneye denemek istedigim 3. bir tarif var, ama o sefer uygun boyutlarda bir kalibi onceden hazir etmeye calisacagim.

Hepinize yaklasan bayram/yilbasi hazirliklarinizda kolayliklar diliyorum.


Monday, December 25, 2006

Cikolata ve Bademli Bonbon Kurabiyeler

Surprizli kurabiyeleri sever misiniz? Iclerinde ufacik birer badem ezmesi topu sakli olan bu kurabiyelerin tarifini bir Pillsbury dergisinden aldim. Orda kurabiyeler firindan ciktiktan sonra sekere bulaniyorlardi.

Tatli sevmekle birlikte sekerin fazlasiyla basi pek hos olmayan biri olarak cikolataya bulamanin daha iyi sonuc verecegini dusundum. Evde baska bir projeden artakalmis cikolatali glazur vardi. Onu yeniden eritip, kurabiyeleri kaplamakta kullandim.

Hatta glazur biraz koyulastiktan sonra, Zeynep tupe doldurup, kurabiyelerin uzerine sekiller yapti.
Sonucta ortaya bayram ikrami olabilecek kadar lezzetli ve guzel gorunuslu kurabiyeler cikti. Dugun, nisan ve benzeri ozel gunlerde, uzerlerine ciftin isim basharfleri yazilip, kucuk kagit altliklarda ikram edilebilir. Tabii, bu fikir uzerine baska cesitlemeler de yapmak mumkun. Eger fistik ezmesi bulabiliyorsaniz, en ice bir fistikli top, uzerine bademli bir tabaka kullanabilir ve kurabiye hamurlu kismini daha ince tutabilirsiniz. Uc renkli ve lezzetli bir kurabiye olur boylesi de.

Bu tarifi sizinle paylasmak istiyorum kesinlikle. Yalniz kucuk bir problemim var: Tarifi hangi dergiden aldigimi unuttum. Yarina kadar elimdeki butun Pillsbury kitapciklarini tarayip bulacagimi umuyorum. O zamana kadar bircok resimle basbasa birakiyorum sizi. Gereginden fazla resim var bu iletide, farkindayim, ama cikolatali her seyin resmini cekmeyi seviyorum. Bu resimlerin hic birinden de vazgecemedim :)
  • 113 g kucuk parcalara kesilmis cikolata
  • 2 yemek kasigi sut
  • 1/4 bardak seker
  • 170 g yumusak tereyagi
  • 2 tatli kasigi vanilya
  • 2 bardak un
  • 1/4 tatli kasigi tuz
  • 100 g badem ezmesi
  • Kurabiyeleri bulamak icin seker ya da cikolatali glazur
Firini nizi 175 Cye isitin. Badem ezmesinden 1/4 tatli kasigi buyuklugunde parcalar koparip, elinizde yuvarlayarak yaklasik 48-50 adet minik badem ezmesi topu hazirlayin. Cikolatayi ufak bir sahanda sut ile birlikte karistirarak eritin. Buyukce bir kasede, 1/4 bardak seker ve tereyagini iyice cirpin. Vanilya ve erimis cikolatayi ekleyip karistirin. Uzerine un ve tuzu ekleyin ve yine karistirin. Boylece olusturdugunuz hamurdan bir tatli kasigini dolduracak buyuklukte parcalar koparip elinizde yuvarlayin. Kurabiyenin ortasina parmaginizla bastirip bir cukur olusturun. Bu cukurlara onceden hazirladiginiz badem ezmesi toplarini yerlestirip, cikolatali kurabiye hamurunu ezme toplarini gizleyecek sekilde kapatin. Avucunuzda bir daha yuvarlayip, yaklasik 5 cm aralikla firin tepsinize dizin. 9 ila 11 dakika, ya da hamur oturana kadar pisirin. Firindan cikardiktan sonra sekere bulayin, ya da soguduktan sonra glazurle kaplayarak servis yapin.

Sunday, December 24, 2006

Dugme Kurabiyeleri

Yilbasi yaklasirken kurabiye yapmaga devam ediyorum. Bu kurabiyelere burda Parmak Izi Kurabiyeleri (Thumbprint Cookies) deniyor. Sebep kurabiyeler sekillendirildikten sonra, parmakla acilan bosluklarina recel doldurularak pisirilmesi. Ama ben sevgili Munevver'in koydugu ismi daha uygun bulup asiriverdim. Kitaptaki resimleri tombul tombuldu, fakat benim kurabiyeler --buzdolabinda bekletmeme ragmen-- pisirirken biraz yayildilar. Recel konulan kisimlari da ayni sekilde yayilip buyudugunden, firindan cikarttiktan sonra, henuz sicakken, bosluklara biraz daha recel ekledim. Bu kurabiyelerin ve benzerlerinin tarifi cesitli bloglar tarafindan yayimlandigi icin ben bir daha vermeye gerek duymuyorum. Uzerlerini pudra sekerine azicik su ve badem aromasi ekleyerek yaptigim glazuru tuple s1karak susledim. Belki denemek isteyenlere bir fikir olur.

Hepinize guzel bir hafta diliyorum.

Wednesday, December 20, 2006

Kestaneli Kek

Kestane ve cikolatayi birlikte cok seviyoruz sevmesine de, bu sefer kestanenin kendi lezzetini yakalamak istedim bir tatlida. Kestaneli krema, mus, hatta kurabiye tarifleri bulmak mumkun ama kestane puresinin cikolatayla karistirilmadan kek yapiminda kullanildigi bir tek tarife rastladim ben simdiye kadar. (The Art of the Cake, Bruce Healey) Bu yogun ve ortasi hafif nemli keki daha once Kestane ve Yesil Cayli Pastada kullandigimda cok begenmis ve yine yapmayi aklima koymustum. Ancak aradan 1 yil gectikten sonra gerceklestirebildim bu dusuncemi. Bu sefer ucuzcu bir dukkandan $1'a aldigim kalibimi denemek icin 1/2 olcu yaptim ama yanilmisim; tam olcu ancak dolduracakmis kalibi. Is suslemeye gelince, kestaneyi yine cikolatadan ayri dusunemedim. Guzel bir tatli oldu. Bizim Pastane'de ve diger bloglarda cesitli cikolatali glazur tarifleri var. Kekin kisa bir tarifini ise yarin eklemege calisacagim. Onun icin sadece kekin tarifini ekliyorum.
  • 100 g seker
  • 3 yumurta, aki ve sarisi ayrilmis
  • 1 1/2 tatli kasigi vanilya
  • 500 g kestane puresi
  • 60 g yari erimis tereyagi
  • 1/8 tatli kasigi tartar kremi ya da azicik limon suyu
  • 50 g un
23 cmlik kelepceli kalibinizi yaglayin. Kalibin altini uygun buyuklukte kesilmis pisirme kagidi ile kaplayip, icini unlayin ve fazlasini sikleleyin. Firininizi 220 C ye isitin.

Sekerin 4 tatli kasigini ayirin. Geri kalan sekeri yumurta sarilari ve vanilya ile elektrikli mikserinizde karisim koyulasincaya kadar cirpin. Sirasiyla kestane puresi ve tereyagini da ekleyip, karisim butunlesinceye kadar cirpin.

Yumurta aklarini mikserin dusuk hizinda cirpmaya baslayin. Hafif kopurunce, kullaniyorsaniz, tartar kremini ekleyip, hizi ortaya cikarin. Yumurta aki kopugu ancak sertlesinceye kadar cirpin. Sonra ayirdiginiz 4 tatli kasigi sekeri ekleyin ve yuksek hizda birkac saniye daha cirpip mikseri durdurun.

Ununuzu yumurta ve kestaneli hamurun uzerine eleyip iyice karistirin. Yumurta aki kopugunun once 1/3 unu tahta bir kasikla hamura katip, cabuk hareketlerle karistirin. Sonra yumusak hareketlerle kalanini ekleyin.

Hamurunuzu hazirladiginiz kaliba dokun ve ortasi daha alcak, kenarlari yuksek olacak sekilde uzerini duzeltin. Yaklasik 17-20 dakika, ya da kekin uzeri hafifce kahverengilesinceye kadar pisirin. Kekin pistigini anlamanin bir diger yolu da esneklik testi. Ortaya parmaginizla hafifce bastirdiginizda asagi inen kekin, parmaginizi kaldirdiginizda eski haline donmesi lazim.

Bes dakika kadar soguduktan sonra, dikkatlice kaliptan cikarin ve izgara uzerinde tamamen sogutun. Sevdiginiz cikolatali glazurle kaplyip servis yapin.

Monday, December 18, 2006

Antik Kurabiyeler

Bazen tesadufen ayni tarifleri deneyip, birbirimizi sasirtabiliyoruz. Iste ornegi: Serinmavi de bu kurabiyeleri yapmis. Tarifi Turkceye cevirmege vakit bulamamis, Ingilizcesine link vermistim. Simdi tarifin Turkcesine buradan ulasabilirsiniz.

Gourmet derisinden ikinci bir kurabiye tarifi denedim. Buna cok benzeyen kurabiyeleri daha once de yapmis ve cok guzel sonuc almistim. Bu seferkilerin tadi daha guzel olmakla beraber goruntuleri hayal kirikligina ugratti. Su resimdeki gibi olmasi gerekiyor.

Yapimi normal bir cikolatali kurabiyeye benziyor. Onden buzdolabinda soguttugunuz hamurdan kucuk yuvarlaklar yapip, pudra sekerine buluyorsunuz. Piserken kurabiye catlayip, bu kurabiyeye ozgu iki renkli goruntuyu olusturuyor. Bu sefer tarifi yazamayacagim, ama ilgilenen arkadaslar Ingilizce tarifini su linkte bulabilirler.

Bol agiz tadli gunler dilegiyle,


Sunday, December 17, 2006

Kayisi ve Fistikli Buzdolabi Kurabiyeleri

Buzdolabi kurabiyelerinin tarifini nihayet ekliyorum. Yazmakta bu kadar geciktigim icin, bekleyenlerinden ozur dilerim. Gorme kolayligi olsun diye, tarifi bir onceki iletiden ayirmaya karar verdim.

Daha once de belirttigim gibi, bu kurabiyeler piserken biraz sekil degistiriyorlar. Ayrica altlari ve ustleri farkli goruntude oluyor; ustteki resimde her iki hali de var. Kenarlari dekoratif bir sekere bulamak gerekiyordu, ben de iri taneli kahverenkli turbinado sekeriyle (rafine olmamis bir cesit seker) yaparim diye dusunmustum ama evde kalmamis. Turbinado yerine normal seker kullanmam sonucu ne kadar etkiledi bilemiyorum ama kurabiyeler cok begenilerek yendi, hatta yeniden yapmam icin istek bile aldilar.
  • 1 1/2 bardak un
  • 1/2 tatli kasigi tarcin
  • 1/4 tatli kasigi tuz
  • 170 g yumusak, tuzsuz tereyagi
  • 1/4 bardak arti 2 yemek kasigi seker
  • 1/2 tatli kasigi portakal kabugu rendesi
  • 1/2 bardak kabuksuz fistik
  • 1/3 bardak kadar kucuk parcalara kesilmis kuru kayisi ya da kuru yaban mersini
  • 1 yumurta
  • 1/4 bardak dekoratif, iri taneli seker
Un, tuz ve tarcini bir kaseye alip karistirin. Tereyagi, seker ve portakal kabugunu da baska bir kaseye alip, mikserin yuksek hizinda (Kitchenaid kullaniyorsaniz orta hizda) 3 dakika kadar cirpin. Mikserin hizini dusurup, unlu karisimi uc defada tereyag-seker karisimina ekleyin. Hamur butunlesir butunlesmez mikseri durdurun; kuru meyva ve fistigi ekleyip karistirin. Hamuru toparlayip, iki esit parcaya ayirin. Strec ya da yagli kagit yardimiyla, hamurlari 3,5-4 cm capli kutukler haline getirin. Sonra bu kutukleri koselendirin ve sarili hallerinde en az 2 saat buzdolabinda dinlendirin. Bu sure sonunda hamurlariniz tamamen sertlesmis olmali.

Pisirmege hazir oldugunuzda, firininizi 175 Cye isitin. Iki firin tepsisini yagli kagitla kaplayin. Kurabiye hamurlarinin 4 uzun yuzunu hafif cirptiginiz yumurtaya bulayin. (Kucuk kare yuzlerine yumurta surmeyin.) Bir yagli kagidin uzerine iri taneli sekerinizi serpin ve yumurtaya bulanmis yuzleri sekere bastirarak, iyice kaplanmalarini saglayin. Hamur prizmalarini keskin bir bicakla 1/2 cm den azicik daha kalin dilimlere kesin. Dilimlerde kare seklini kaybetmemek icin her dilimi kesisinizde prizmalari diger yuzleri uzerine cevirin. Kesme islemi sirasinda hamur yumusarsa, kisa bir sure icin buzlukta dinlendirin. Kestiginiz dilimleri, yagli kagit kapli firin tepsilerinize 1 1/2 cm aralikla dizin. Sicak firinda 15 ila 18 dakika, ya da kurabiyelerin kenarlari hafif kizarincaya kadar pisirin. Spatula yardimiyla kurabiyeleri tepsiden alip, tamamen sogutun.

Not: Hamurlar pisirilmeden 3 gun buzdolabinda bekletilebilecegi gibi, once strecle, sonra aliminyumla sarilip 1 ay dondurulabiliyormus. Buzluktan cikarildiktan sonra, hamurun dilimlenebilecek kadar cozdurulmesi yeterli oluyormus. Ayrica pisirildikten sonra, hava almayan kapta ve oda sicakliginda 5 gun dayaniyormus. Yukardaki malzemelerden yaklasik 3 duzine kurabiye cikiyor.

Thursday, December 14, 2006

Amerikan Pastasi ve Henuz Pismemis Buzdolabi Kurabiyeleri

Buzdolabimda epeydir bekliyordu eksi krema. Onu yaparim, bunu yaparim derken, son kullanma tarihi yaklasmisti. Nasil etsem de ziyan etmesem diye arastirirken, Alice Medrich'in A Year in Chocolate kitabinda, hem keki, hem kaplamasi eksi kremayla (Eksi Kremali Ganaj) yapilan bir pasta tarifi gozume ilisti. Yaptim ve eksi kremadan kurtuldum. Simdi de pastadan kurtulmak lazim, ama nasil? Zira bizim ev halkinin rafine damak zevklerine pek uymuyor boyle Amerikan pastalari. Hem goruntu olarak, ince ve cok katli, ustalikla suslenmis Avrupa pastalarina benzemiyorlar, hem de yerken, ancak yedikce kendini ele veren, bu neydi dedirten ikinci, hatta ucuncu lezzetlerle, farkli dokularla pek karsilasmiyorsunuz. Bu yaptigim pastanin goruntusu de lezzetini yuzde yuz ele veriyordu; oldukca yogun bir keki ve bol cikolatali ganaji vardi. Cikolataseverler hic sikayetci olmayabilir lezzetinden, ama ben kendim adina, birazcik gizemli, yiyene konusma malzemesi veren, ceneyi iki turlu calistiran tatlilari tercih ediyorum galiba :)



















Dunun ikinci tatlisi henuz buzdolabinda dinlenmekte... Tarifini Gourmet dergisinin Aralik sayisinda buldugum buzdolabi kurabiyelerini henuz pisirmedim. Yarin kenarlarini esmer sekere bulayip, ince ince dilimledikten sonra firinlayacagim. Asil tarifte kuru yaban mersini kullaniliyordu, ben onun yerine elimin altindaki kayisi kurularini kullandim. Sonuc guzel olursa, tarifini eklerim.

Cuma gunu eklentisi: Kurabiyeleri pisirdim. Guzel oldular. Yalniz piserken azicik dagilip bicimlerini kaynediyorlar. Ayrica altlari ve ustleri biraz farkli goruntude oluyor; ustun renkleri daha canli ve yuzeyleri inisli cikisli, tepsiye degen yuzler ise gozenekli ve yuzeyleri daha duzgun. Alttaki resimde iki halini de resimlemeye calistim.



Hepinize guzel bir hafta sonu dilegiyle,